top of page

Girişimci Olmamak için Nedenleriniz

Güncelleme tarihi: 23 Ağu 2021

Girişimcilik hakkındaki gerçek düşüncelerim birçok genci soğutabilir, küstürebilir. Ama milletin gazına gelmeyin diye yazmak istedim. Finansal değil duygusal boyutlarına değineceğim. Gerçekleri bilin! Girişimcilik;


Girşimci olmayı şahsen kimseye tavsiye etmiyorum. Sevdiklerinizden vageçebilir, sevmediklerinizi sevmek zorunda kalabilir, yapmak istemediklerinizi yapabilir, dostlarınızı kaybedebilirsiniz. Kısaca; ruhunuzda yoksa, karakterinizden ödün vermek zorunda kalacağınız anlarla karşılacaksınız. Bazen rezil olmayı bile göze alacaksınız.


Burjuva sınıfında hata yapmak kolaydır. Sıfırdan başlayanlar için tek atış hakkınız, üç şansınız vardır. Girişimci olmaktan kastım esnaflık değil. Startup kurmak, proje üretmek, idealleri gerçekleştirmek arzusundan bahsediyorum. Fikri vucut bulduran kişi olmaktan, felsefe mühendisliğinden. Esnaflık olayını sürdürebilirlik açısından yok saymıyorum ancak girişimcilik sadece esnaflık değildir. Veya bunun adı girşimcilik değil başka bir şey olmalı. Ben felsefe mühendisi diyorum mesela.


Girişimciyseniz; özgüven, analitik düşünme, algı yönetimi, ve idarecilik, sahip olmanız gereken yeteneklerdir. Sabır, insan birktirebilme ve kararlılık ise en önemli insani özelliklerdir. İş geliştirme mantıklarında; kısa günün karı, günü kurtarmak gibi kavramlar yer almaz.

Girişimci birinin %100 sağlıklı düşünen biri olmadığı çok açıktır. Normal insan maaşını alır, kazandığı parayı sevdikleriyle hoşça zaman geçirerek, riske girmeden yaşar. Çoğu insan riski iş için atılan adımlarla yorumlar. Ancak risk konfor alanını terk etmekten fazlası değildir. Bu sebeple girişimci olupta, 'ben normal insanım, siz kendinizi farketmiyorsunuz' saçmalığını bir kenera bırakın. Normal değilsin!

Fikrinizi sürekli yenilemeniz, yola çıktığınız şartlara uygun hale getirmeniz ve o yolculuktaki planlarınızı pararlel yapmanız gerekir. Bir kere bir işin tanımı herkese aynı değildir. Bir işi herkes her zaman tüketebilir. Doğru anlatmayı bilirseniz. Bu konuda yazılan çizilenlere de çok inanmayın. Bir ilacı doktora farklı, hastaya farklı, hastaneye farklı anlatmanız gerekir. Hastane fiyat avantajına, doktor hastaya etkisine ve riskine, hasta ise doktorun güveni ile diğer hastalardaki sonuçlarına bakar. Hepsinin sunum alanları farklıdır.

Girişimciler normal olmadıkları gibi zekidirler. Sizinle yolculuğa eşlik eden insanlar memur gibi düşünselerde, haliyle birer girşimci ruhu taşırlar. Zeki insanlarla yürümek zorundasınızdır. Zeki insanların egoları yüksektir. Bilen kişilerle çalışmanız o işin sizin idealinizin ötesinde sürdürebilir kılmanıza yardımcı olur. Ancak orada özgürlükçü ruhunuz başkalarının özgürlüğüne set olmazsa; çalışmanız, sizin yönettiğiniz çalışma olmaktan öteye gidebilir. Bu doğru zamanda gerçekleşirse bir çalışmanın olgunlaşmasının işaretidir. İş artık siz olmadan devam edebilir demektir. Exit gelmiştir. Başarılısınızdır. Ancak yanlış zamanda gerçekleşirse, istemediğiniz bir işin esiri olursunuz. Analitik düşündüğünüzde (ki bu bir hastalıktır) her zaman hataların telafi edileceği yolları görür beklersiniz. Bu da fayda yaratacağına inandığınız çalışmanızda sizi amansız bir girdapa sürükler. Bu girdapa girmemenin tek yolu en güçlü kişi olmanıza bağlıdır. En güçlü değilseniz; muhtaçlık, ihtiyaç dürtülerine bağlı kalıyorsanız devam etmek ne kadar mantıklı olur bilmiyorum. Devam etmemekte emeklerin çöpe gideceği hissiyle size utanç yaşatabilir. Bildiğim çuvaldızın ucu her zaman size batar. Onların isteklerini yapsanızda, yapmasanızda ( ikisinide gördüm) sorunlarda suçlu sadece siz olursunuz. Bu da sizin yönetme özgüvenininizi sizden alır. Almaması birilerini kaybetmenize neden olmuştur, olacaktır. Herkesi mutlu etmek doğru bir düşünce biçimi değil. Herkesin mutluluğu size mutsuzluk verecekse, sahip olmanız gereken tutkuyu kaybedersiniz.


Girişimci olmak oyunu kitabına uygun oynamak değildir. İşin risk noktasının doğduğu yerde zaten burası değil miydi? Yoksa konfor alanınızdan niye çıktınız? Başkaları doğruyu söylesede bazen bekleyip, kendi doğrularınızı dogma etmek zorunda kalabilirsiniz. Bu da sizi sevimsiz kılar. Bazılarında aptal/ahmak olarak kodlanırsınız. Sabır ederseniz veya karşı taraf sabır ederse aksinide düşünecektir.


İnsan sermayesi önemlidir. Herkes sizi çıkarcı algılarsa tepki gösterir, ama siz onlara çıkar sunmazsanız anında giderler. Sürekli ben diyenlerle karşılasırsanız tavsiyem hemen uzaklaşın. Ama mümkün değilse, onun önünde olacağınızı hisettirmemenizi tavsiye ederim ama mümkünse kaçın!


Sizinle benzer işi yapıp ' bizden başka kimse yok, sadece biz varız' diyen zehirli türlerin tahriklerine dayanmanız gerekebilir. Gerçekten bu şekilde dalga geçer gibi gelen tipler var. Benzer ama birbirinden beslenilebilecek işlerde işbirliğine açık davransanızda sizi rakip sanan ve sizi piyasaya kötüleyenlerde olacaktır. Hatta sizin işin aynısını kendisine entegre edende.


İnsanlar çok basit konulara takılırlar. Mesela proje ismi. O olayın en son halkasıdır. Diğer sorunlar çözülmeden, ismi yenilemek veya arayüzü değiştirmek uafak bir daralmada akla gelen ilk hareket olur genelde. Oysa yaptığınız işin basit düzeltmelere ve kaliteli bir ürün haline gelmesine ihtiyaç vardır. İş kendisini herkese anlatmak veya herkes o işi anlamak zorunda değildir. Bu ihtiyaçsa sizin yardımcı olmanız her şekilde gerekir. Yönlendirmiyor ve anlatmıyorsanız kimse sizi sahiplenmez özetle.


Reklam tek başına marka olmanızı sağlamaz. Seo tek başına size kullanıcı kazandırmaz. Size kullanıcı kazandıran eylem size gelen kişiyi içerde tutabilmenizdir. Müşteri sadakatini takmayan hiçbir girşim büyümemiştir. Satış ekibi tüm ekiplerden daha önemlidir bu yüzden. Halkla ilişkiler, kurumsal iletişim, pazarlama ayrı ayrı senkronize olmalıdır. Parça parça bütüne varmalıdır. İşte bu dengeyi kurarken sizin ne yaptığınız anlaşılmayabilir. Anlatmakla zaman harcamak veya anında karar alıp uygulamak arasında vereceğiniz karar ekip kültürünüzle alakalıdır. Sizin gücünüzde bunda etkilidir. Dışardan işin mutfağını bilen kişilere yalan söyleyemezsiniz. Onlara yapılacak en doğru pazarlama dürüst davranmaktır (abartmamaktır) . Dışardaki dil ise; agrasif ve abartılı olmazsa, kimseye işinizi sahiplendiremezsiniz. İşte bunu yanınızdaki insanlara anlatmak ayrı bir yetenek istiyor. Çünkü mutfaktaki adam, mutfak adamı gibi düşünür. Oysa sizin tüketiciniz mutfağı bilmez. Şampuanı nasıl satın alıyorsa, aynı mantıkla web sitesine üye oluyor. bu dünyanın her yerinde böyle.


Sosyal medya filozofluğu, ben merkezli medya anlayışı bugün yeni bir din bile yarattı. İlişkileri yozlaştırdı. Herkesin ihtiyacını hızlı çözmesi, insanların kimseye ihtiyaç duymacaklarını sanmalarına yol açtı. En önemlisi trendlerin değişimi aynı bilgilerin yeniymiş gibi pazarlanmasına, gerçek bilgi sahiplerinin ise ucuz tüketilmesine sebep oldu. Böyle bir ortamda herkes, her zaman sizden çok bilecek demektir. Bunu kabul edebilmek özgür ruhunuza set olmayacaksa yola devam edin. Aksi halde ben bildiğimi yaparım kalıcı lüks değildir.


Bir diğer olay ise; yatırımcının gözünde siz, hep satın alınmış, transfer edilmiş, iyi bir beyazyakalısınız. Siz kesinlikle yatırımcı veya patron değilsiniz. 'İşinizi çok büyütmek istemiyorsanız yatırım almakta gereksizdir. 250.000 tl size yetiyorsa 1000.000 tl almaya çalışmayın. Hedef halka açılmak değilse..vb. diyenler olacak.' İnanmayın! Sizin hedefiniz halka açılmak değilse bu yola girmeyin zaten. Startup başarımız yok denilip durulmasının olayı bu zaten. A.Ş. olarak şirketleşmeyi çok kişiden teyit aldım. Kesinlikle A.Ş. olarak şirketleşin. Yatırımcının size güveni yüksek olur o zaman.


Global oyuncu olmak için globalde seyahat etmek önemli ama orada bir network elde etmek daha önemli. Network yoksa, siteniz yabancı dil olsa bile, bir anlam ifade etmeyecektir.


Kısaca girşimci olmak akıllı insan işi değildir. Psikopat olmalısınız. Fikri fakire, fakir fakir savaş açacak kadar deli olmalısınız. Hesapçı ve niyet okuyucu (öngörülü) olmalısınız. (fesat, içten pazarlıklı anlamında değil. Analizci yani.) Gece gündüz düşünmekten, ekrana bakmaktan, araştırmaktan ve sıkılmamaktan yorulmayacak kadar iradeli olmalısınız. Sürekli okumalı ve kendinizi geliştirmelisiniz. En önemlisi de kalabalıktaki yalnız, sosyallikteki asosyal olmayı kabullenmeniz gerekmektedir.


Daha çok şey yazabilirim bu konuda ama ben küçükte olasa uyarımı yapayım. Gerisi sizin takdir ve yeteneğinizdir. İtibar endişeniz yoksa, denemekten kaybetmezsiniz

Düşündüğü gibi yaşayabilenlere selam olsun ;) <3

İlgili Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page